Kawhi Leonard ve Los Angeles Clippers, NBA takviminin ölü sezonunda gündeme bir skandalla oturdu. Clippers’ın sahibi Steve Ballmer’ın bir start-up şirketi aracılığıyla yıldız forvet oyuncusuna para aktardığı, bu paranın ise NBA kurallarını ihlal ettiği iddia edildi.
Yaz, sonbahara dönerken, NBA saflarında her şey sessizdi. Serbest oyuncuların neredeyse hepsi yeni sözleşmelere imza attı, draft tamamlandı, Yaz Ligi oynandı ve bitti. EuroBasket hariç erkek basketbolunda yaprak kımıldamazken, gündeme adeta bir bomba düştü: Kawhi Leonard’ın bir sponsordan yüklü bir meblağ aldığı öğrenildi. Ancak normal bir sponsorluğun aksine, bu anlaşmanın NBA sözleşme kurallarını ihlal ettiği iddia edildi.

Pablo Torre’nin podcast’i Pablo Torre Finds Out’ta söyledikleri oldukça şoke edici: Aspiration adında, ağaç ekip şirketlerin karbon emisyonunu nötrleme amacıyla kurulan bir start-up şirketin adının açıklanmasını istemeyen yedi eski çalışanı, şirketin Kawhi Leonard’la 2022 yılında yaptığı dört yıl, 28 milyon dolarlık sözleşmenin NBA’in sözleşme kurallarını aşmak için imzalandığını açıkladı. Dahası, çalışanlar bu bilginin şirket çalışanları arasında pek de sıkı tutulmayan bir sır olduğunu ve rahatça paylaşıldığını söylemişler.
Peki, bir start-up’ın süperstar bir atletle sponsorluk anlaşması imzalaması neden haber olsun? Bunun için biraz ek bilgiye ihtiyacımız var. Öncelikle, Aspiration şirketinin yatırımcılarından birisini tanıyalım: Steve Ballmer. Ballmer, Aspiration’a toplam 50 milyon dolar yatırım yapmış. Ballmer’ın yatırım yaptığı, hatta sahibi olduğu bir diğer şirket ise Los Angeles Clippers, yani Kawhi Leonard’ın 2019 yılından beri formasını terlettiği NBA takımı. Yani Ballmer’ın yatırım yaptığı bir şirket, Ballmer’ın sahibi olduğu takımın oyuncusuyla 28 milyon dolarlık bir sponsorluk anlaşması imzalamış. Üstüne, 2021 yılında Aspiration ve Clippers arasında da 23 yıl, 300 milyon dolarlık bir anlaşma imzalanmış. Peki bu, duyulduğu kadar olağandışı bir şey mi?
Bir noktaya kadar hayır, bir noktadan sonra evet. NBA takımlarının sponsorlarının, aynı takımın yıldızlarıyla da sponsorluk anlaşmaları imzalaması nispeten yaygın bir olay. Hatta, bu olayda da olduğu gibi, sözleşmelere “oyuncunun takımdan ayrılması durumunda oyuncu ve sponsor arasındaki sözleşmenin iptal edileceği” maddesi eklenmesi bile yaygın bir uygulama. Bir forma sponsorunun, takımla anlaşmasına ek olarak takımın yıldızlarıyla fazladan iş birlikleri yapması, kulağa NBA’in çok keskin sözleşme kuralları bakımından şaibeli gelse de, lig çapında yapılan bir şey. İşin gerçekten karıştığı nokta ise şu: Aspiration, bu sözleşme karşılığı Leonard’dan talep ettiği hiçbir hizmeti alamamış –veya almamış– gibi görünüyor. Leonard ne bir sosyal medya paylaşımı yapmış, ne de bir fotoğraf çekimine katılmış. Şirketin 28 milyonluk reklam yüzü, şirketin reklamını bir kez bile yapmamış. 2022’de Clippers, Kawhi Leonard’ın doğum gününü kutlamak için yaptığı bir paylaşımda Aspiration’ı etiketlediğinde, Leonard bu gönderiyi bile kendi hesabından paylaşmamış.

Buraya kadar hikaye garipti, burada işler biraz illegale kaymaya başlayacak. NBA’in kural kitabı, bir nevi anayasası olan Toplu İş Sözleşmesi’nde (CBA) takımların hem her oyuncuya verebileceği maksimum ücret hem de oyuncularına ödeyebileceği toplam ücret birçok kritere bağlı olarak bellidir. Bu kurallar, daha zengin takım sahiplerinin oyunculara daha yüksek maaşlar teklif etmesini engellemek; bu sayede sporda güç dengesini sağlayabilmek amacıyla CBA’de yer alıyor. Steve Ballmer’ın NBA’in en zengin ikinci takım sahibinden neredeyse dört kat daha büyük bir serveti olduğunu bu noktada belirtmek gerekiyor. Bu kuralları anayasasına yazmış olan NBA, haliyle bu kuralların etrafından dolaşılamaması için de önlemler almış durumda. Mesela bir takım sahibinin oyuncularına hediyeler vermesi, ev alması, ya da üçüncü bir şahıs veya bir şirket aracılığıyla bir oyuncusuna para aktarması tamamen yasa dışı. Cezaları da oldukça ağır.
Bu kural ihlalini ilk kez yapan takım ve oyuncuya verilebilecek cezalar, para cezalarından takımda bu kural ihlaline karışan kişilere verilecek men cezalarına, takımın draft seçim haklarına el konulmasından oyuncunun takımla sözleşmesinin iptaline, hatta oyuncunun ihlalden haberi olmadığını ikna edici bir noktaya kadar ispatlayamaması durumunda, sözleşmede alınan paraya el konulmasına kadar gidiyor.
Peki, Clippers ve Leonard bu cezalara mı çarptırılacak? Şu anda bunu kimse bilmiyor. NBA, bu konuyu araştırması için bir hukuk bürosuyla anlaşmış durumda. Bu soruşturmanın sonucuna göre, bu cezalar uygulanabilir. Clippers’ın 2015’te başka bir oyuncuya üçüncü bir şirket aracılığıyla yıllık 200 bin dolar vermeyi vadettiği açığa çıkmış, takım küçük bir cezayla kurtulmuştu. Kawhi Leonard ise 2019’da Clippers’a imza atmadan önce, temsilciliğini yapan amcası “Dennis Amca” takımlardan, takımların verme hakkı olmayan şeyler talep ettiği için NBA tarafından soruşturulmuş, bariz bir yasa dışı duruma rastlanılmayınca soruşturma kapatılmıştı. NBA Komisyoneri Adam Silver, bu yeni soruşturmanın sonucuna göre 2019’daki soruşturmayı yeniden açabileceklerini açıkladı. Yani iki tarafın da bu alanda küçük küçük sabıkaları mevcut.

Peki bu olayın bir emsali var mı? Var, ama 25 yıl önceden. 2000 yazında Joe Smith, Minnesota Timberwolves ile sözleşme uzatırken, Wolves’un takım sahibi ve genel menajerinin kendisine bir vaatte bulunduğu ortaya çıktı. Smith, sözleşmesini bir yıllığına değerinin altında uzatıp, takımının bu yıl maddi olarak rahatlamasını sağlarsa, ertesi yaz takımdan 86 milyon dolarlık uzun vadeli bir sözleşme alacaktı. NBA, bu anlaşmanın ücret tavanı kurallarını ihlal ettiğine kanaat getirip Timberwolves’un sahibine ve genel menajerine men cezaları vermiş, kulübe 3,5 milyon dolar ceza kesmişti. Yetmemiş, Smith’in o yılki sözleşmesini iptal ederek gelecekteki 86 milyon dolarlık anlaşmayı da bozmuş, üstüne Wolves’un tam 5 birinci tur hakkına el koymuştu. Bu cezaların verildiği dönemde komisyonerlik yapan David Stern, ağır cezalarıyla bilinen bir isimken, şimdiki komisyoner Adam Silver ise tam tersi. Ancak NBA, son yıllarda çeşitli olaylarda verdiği hafif cezalarla eleştirildiği için, Silver’ın üzerinde bu konuda bir baskı olduğu da bir gerçek.
İki tarafın da daha önce ücret tavanı kurallarını çiğnemeye dair sicillerinde birer dosya olması, yetmiyormuş gibi Aspiration şirketinin sahibinin şirket aracılığıyla yatırımcılarını 248 milyon dolar dolandırdığı iddialarını kabul etmesi ve şirketin batması, üstüne şirketin çalışanlarının içeriden bu bilgileri sızdırmış olması derken, burnumuza gelen kokular ciddi şekilde ağırlaşmış durumda. Önümüzdeki haftalarda veya aylarda bu durumun nasıl sonuçlanacağını göreceğiz.
Bir yanıt yazın