,

“Bir Yaz Daha Bitiyor”

VNL’de Fransa maçıyla başlayan, Dünya Şampiyonası finaliyle sona eren bu yaz, Filenin Sultanları’na tarihi bir gümüş madalya kazandırdı. Bir setle kaçan şampiyonluğun ardından acı-tatlı hisler yaşansa da, Dünya Şampiyonası’nda elde edilen ikincilik, bu başarıların ve ilhamın büyüyerek devam etmesi için yeni bir başlangıç noktası olabilir.

Uzun ve yorucu bir voleybol yazını daha geride bıraktık. 4 Haziran’da VNL’de Fransa maçıyla başlayan milli takım sezonu, 7 Eylül’de oynanan Dünya Şampiyonası final mücadelesiyle son buldu. Sadece bir set ile rüya gibi bir sondan uzak kalındı fakat daha önceki en büyük başarının altıncılık olduğu bir turnuvada gümüş madalya kazanmak, Filenin Sultanları için tarihi bir adım oldu.

Filenin Sultanları

Milli takımın, özellikle kusursuz geçen 2023 yazından sonra, birincilik dışında aldığı her sonucun kamuoyunda “başarısızlık” olarak algılandığı açık. Ancak unutulmamalı ki milli takımlar seviyesinde bir Dünya Şampiyonası’nda finale çıkmak başlı başına büyük bir başarıdır. Tek maç üzerinden oynanan finallerde ise aslında gerçek anlamda kaybeden yoktur. Bu noktadan sonra tartışmaların ötesinde asıl mesele, bu seviyeyi koruyup daha da ileri taşımak. Çünkü Filenin Sultanları yalnızca sahadaki sonuçlarla değil, toplumun farklı kesimlerine ilham veren bir hikâyenin temsilcisi. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında küçük kız çocukları onların smaçlarını, bloklarını ya da zafer sevinçlerini izlerken kendilerini o sahada hayal ediyor, ailelerine voleybolcu olmak istediklerini söylüyorlar. Dünya Şampiyonası’nda gelen ikinciliği de bu başarıların ve ilhamın büyüyerek devam etmesinde yeni bir başlangıç noktası olarak görmeliyiz. 

Final Maçı

Finalde sahaya çıkan iki takım da turnuvanın en güçlü iki temsilcisiydi ve maçın başından sonuna kadar bu güç dengesini hissettirdi. Dünya Şampiyonası’nın zirvesine yakışır bir final oynandı. Türkiye açısından maçın gidişatı altına giden yolu zorlaştırdı. Sürekli üçlü hücum turu oynayan İtalyanlara karşı beşinci sete giden maçları oynamak çok zor. Bir de üzerine o sette kaçırılan servisler ve setin sonunda İtalya’nın bloklarda kurduğu üstünlük ile altın madalya parmak uçlarından gitmiş oldu. Maç sonunda ortaya çıkan istatistikler de milli takımın ne kadar iyi oynadığını gösteriyor. Türkiye’nin toplam 105, İtalya’nın ise 98 sayısı var. Yani bu maç bir basketbol maçı olsaydı sevinen taraf biz olacaktık fakat set sistemi ile oynanan sporlarda görülen talihsizlik bu maçta millilerin karşısına çıkmış maalesef. 

Takımdaki tüm oyuncuların şu anda maçı tekrar oynadığı bir gerçek. Maç kafa kafaya giderken son sayılarda verilen birinci ve üçüncü set ve çok daha iyi kapatılabilecek tie break seti uzun süre ne biz izleyenlerin ne de oyuncuların aklından çıkmayacaktır. Böyle bir İtalya karşısında kazanılan setlerdeki farklar, umutları ve heyecanı iki katına çıkarınca Dünya İkinciliğine üzülür duruma geliniyor. 

Antrenör Notları

Geçtiğimiz yazdan bu yana Daniele Santarelli hem seyirciler hem de yorumcular tarafından farklı açılardan eleştiriliyordu. Kadro tercihleri, oyun içi değişiklikleri ve maç sonrası demeçleriyle son iki yıldır sıkça gündeme geliyor kendisi. Özellikle 2024 Paris Olimpiyatları’ndan sonra çok fazla ağır eleştiriye maruz kalmış, bu seneki Milletler Ligi’nde de bu eleştiriler devam etmişti. Özellikle oyuncuların yaşadığı sakalıklar ve kas yorgunlukları sebebiyle Milletler Ligi maçları bolca eleştiri ile geçirilmişti. Ancak gelinen noktada ekip ve antrenöre güvenmenin sonuçlarını yakından görmüş olduk. Yaz boyunca yavaş yavaş yukarı çıkan oyun seviyesi Dünya Şampiyonası final maçı ile taçlanmış oldu. Santarelli özellikle kulüp antrenörlüğü açısından kendini kanıtlamış, bize de milli takım seviyesinde en büyük başarıları kazandırmış başarılı bir çalıştırıcı. Giovanni Guidetti ile başlayan bu yükseliş zirve anlarını Santarelli ile yaşadı. 

Tabiki bu detaylar eleştirilemez olduğunu göstermiyor. Turnuvanın sonuna gelindiğinde kadro eleştirisi yapmak çok da mantıklı değil elbette. Fakat turnuva boyunca çok az süre almış Sinead Jack Kısal yerine, pasör çaprazı rotasyonunun geliştirilmesi için eklenecek Alexia Carutasu hamlesi oyunun gidişatını farklılaştırabilir miydi sorusu da akıllara gelmiyor değil. Zira İtalya takımının gücünün en büyük kaynağı, Antrapova ve Egonu gibi iki elit seviye pasör çaprazının olmasından geliyor. 

Şampiyon İtalya

Çok kısa şampiyona da değinmek gerekirse, kazanmayı hak etmediklerini söylemek büyük haksızlık olur. Bir voleybol ekolü olmanın yanı sıra özellikle son iki yıldır İtalya bambaşka bir seviyede. Finalle birlikte üst üste 36. maçlarını kazanarak iki yazı da kayıpsız kapattılar.  Bu kadar büyük bir dominasyon ve kazanma alışkanlığına karşı Sultanlar kıyasıya bir mücadele ortaya koydu. 

2003 yılında ortaya çıkan Filenin Sultanları efsanesi 2012 Londra Olimpiyatlarına katılarak hikayesine bir basamak eklemişti. Arada geçen yıllar sırasında gelişmeye ve güçlenmeye devam eden Sultanlar, 2019 Avrupa Şampiyonası ile bambaşka bir döneme girmişti. Son 4 yılda kazanılan tüm başarıların temeli Ankara’da oynanan ve gümüş madalya ile tamamlanan o turnuva aslında. Orada gelen ikincilikle birlikte ateşlenen Türkiye Kadın Milli Voleybol Takımı, hem özgüvenini hem de çıtasını yükseltmişti; bu sayede sonraki yıllarda dünya voleybolunun zirvesine doğru adım adım ilerleyen bir yolculuğa çıktı. Bugün Dünya Şampiyonası’nda yaşanan ikincilik de aynı şekilde yeni bir başlangıcın işareti olabilir.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir