,

Bir Krallığın Oyunu: Futbol

2022 Dünya Kupası’nda yarı finale kaldıklarında bu başarı sürpriz olarak görülmüştü. 2025 20 Yaş Altı Dünya Kupası’nda ise şampiyonluğa ulaştılar. Peki Atlas Aslanları’nı bu noktaya getiren futbol devrimi nasıl gerçekleşti?

Penaltı atışlarında durum 2-2! Douglas Costa da penaltı atışını gole çeviriyor ve Brezilya Gana karşısında bir kez daha üstünlüğü alıyor. Jonathan Mensah’ın kalecinin sağına vurduğu penaltı Pires’in kucağında kalıyor: Durum 3-2! Şimdi topun başında Josef de Souza! O da sağ köşeye vuruyor ama kaleci Adjei’yi geçemiyor. Hâlâ 3-2! Gana için umutlar yeşeriyor, ama çabuk soluyor. Addae’den kötü bir penaltı! Sıra Maicon’da. Maicon topu tribünlere gönderiyor. Gana için son şansı turnuvanın en iyi oyuncusu Adiyiah harika kullanıyor. Seri penaltılardayız! Alex Teixeira Brezilya için ardı ardına 3. penaltıyı kaçırıyor. Emmanuel Agyemang Badu topun başında. Ve evet: 20 Yaş Altı Dünya Kupası ilk kez Afrika’da!

2009’dan 2025’e oynanabilen altı 20 Yaş Altı Dünya Kupası’nın ardından bu sefer Fas, Dünya Kupası’nı kaldırmayı başardı ve bu başarıyı Afrika’ya ikinci kez, Arap topraklarına ise ilk kez getirdi. Atlas Aslanları, turnuvanın sonucunun mesajını aslında grup maçlarındayken vermişti. En sükseli oyunculara sahip 5 takımın 3’ü kendi gruplarındaydı. Brezilya, İspanya ve Meksika’lı grubu ilk sırada bitirmeyi başardılar. Grupta sadece Meksika’ya yenildiler. Grup aşaması sonrası ilk turda Güney Kore’yi 2-1 ile saf dışı bıraktılar. Çeyrek finalde ise Amerika Birleşik Devletleri’ni 3-1 ile geçmeyi başaran Fas’ın yarı finaldeki rakibi, bir diğer favori Fransa oldu. 90 dakikası 1-1 biten maçı penaltılarda kazanmayı başaran Fas, finalde Arjantin ile karşılaştı. 

Arjantin de finale gelirken çeyrek finalde Fas’ın yenildiği tek takım olan Meksika’yı yenmiş, sonrasında Kolombiya’yı elemişti. Finalde Arjantin karşısında çok zorlansalar da Atlas Aslanları maçı 2-0 kazanıp kupayı Cebelitarık boğazının alt kısmına, El Mağrib’e götürmeyi başardılar. Turnuva boyunca iyi savunma özellikleri; Gessime Yassine, Othmane Maamma, Yassir Zabiri gibi üst seviyede yetenekli hücum oyuncuları ve Yanis Benchaouch gibi gelecek vaat eden bir kaleci ile diğer takımlardan daha iyi olduklarını gösterdiler.

Turnuva sonrasında en güzel yorum ise 2009’da Gana’ya bu kupayı getiren penaltıyı atan Badu’dan geldi: “Şüphesiz ki Fas futbolu şu anda Afrika’nın altın standardıdır.”

Fas futbolunun ismini ilk kez bu turnuva ile işitmiyoruz. 3 yıl önce, 2022 Dünya Kupası’nda yarı finale kalarak Afrika için bu seviyede en büyük başarıya imza atmışlardı. Bir yıl sonrasında 2023 Kadınlar Dünya Kupası’nda da ilk kez grup aşamasını geçmiş ve son 16 turunda Fransa’ya elenmişlerdi. Fas futbolunun son yıllardaki bu yükselişi, Gana’nın 20 Yaş Altı Dünya Kupası’nı kazandığı 2009 yılına dayanıyor.

Ülkedeki futbol cevherini farkeden Kral 6.Muhammed, ülkesinde ciddi bir spor reformu yapmakta kararlıydı. 2008 yılının Ekim ayında Kral Muhammed, ülkesinde düzenlenen Ulusal Spor Konferansı’nda “Biz, Fas sporunun sahip olduğu potansiyele tam bir güven duyuyoruz. Bu nedenle, spor alanında yürütülecek her iyi niyetli girişimi ve yapıcı çabayı desteklemekten çekinmeyeceğiz. Nihai hedefimiz, Fas sporunu model alınan bir örnek haline getirmek; hem kıtamızda hem de uluslararası düzeyde, hem başarı hem de değerleriyle örnek bir sistem kurmak.” demişti.

Kral Muhammed sporun sadece bir eğlence aracı olmadığını görmüştü. Hem ülkesini bir dünya ülkesi yapmanın hem de çağdaş bir ülke yaratmanın önemli araçlarından birinin ‘spor’ olduğunu gören kral, bununla ilgili de bize ipucu verecek açıklamalarda bulunmuştu: “Spor, artık yalnızca rekabetin veya eğlencenin bir alanı değildir. Günümüzde spor yapmak, insanın temel haklarından biri olarak görülmektedir. Bu nedenle, kadın-erkek fark etmeksizin toplumun bütün kesimlerine sporu ulaştırmak, devletimizin ve kurumlarımızın görevidir. Spor; insani gelişimin, toplumsal uyumun, dayanışmanın ve dışlanma ile yoksulluğa karşı mücadelenin güçlü bir aracıdır. Gençlerimizin enerjisini doğru kanallara yönlendirmek, onlara umut vermek ve ülkemizin ilerlemesine katkılarını artırmak için sporu desteklemeliyiz.”

Bu temelde sporun yaygınlaşmasını sağlamayı, kulüp altyapılarını güçlendirmeyi, eğitim sistemine sporu entegre etmeyi, kadın sporuna ilgiyi arttırmayı ve ulusal kimliği yansıtan bir spor kültürü inşa etmeyi amaçladılar.

Bu amaçlarla Rabat yakınlarındaki Sale’de 2007 yılında 13 milyon euro yatırımla Kral 6.Muhammed Akademisi’ni inşa ettiler. 2010 yılında hizmete giren bu akademi, uzun vadeli hayaller ve planlar için dünya standartlarında hazırlanan bir tesis oldu. 30 hektarlık bir alana kurulmuş olan akademi; içinde eğitim sınıfları, yurtlar, çalışma merkezleri ve tıp merkezlerini de barındırıyor.

12 ile 18 yaş arasında üç kademede futbol eğitimi verilen merkezde eğitim pazarlık konusu olmayan bir değere sahip. İngilizce, Arapça ve Fransızca olarak hazırlanan bir okul müfredatına sahipler. Akademide UEFA lisanslı antrenörler, psikologlar, analistler istihdam ediliyor. Öyle ki son olarak Real Madrid akademisinin önemli isimlerinden Abian Perdomo’yu akademiye kazandırdılar. Ayrıca iyileşme tesisleri, kriyoterapi, fizyoterapi ve tıbbi izleme olarak küresel standartları yakalamış imkânlara sahipler. Fas Futbol Federasyonu başkanı Fouzi Lekjaa kurdukları bu sistemi şöyle açıklıyor: “Fas’ta futbolun gelişimi, herhangi bir sistemin gelişiminin temelini oluşturması gereken üçgen bir yaklaşıma dayanmaktadır: Tesisler, yetenek ve nitelikli personel.”

Kusursuz tesisler ve liyakatlı profesyonellerden sonra geriye tek bir şey kalıyor: Doğasında futbol olan Faslı genç aslanları futbola kazandırmak.

Sale’deki bu büyük merkezin yanı sıra Rabat, Kazablanka, Fez, Marakeş ve Laayoune’de de buna benzer futbol merkezleri oluşturulmuş durumda. Kral 6.Muhammed Futbol Akademisi merkezli bu yapı, Fas genelinde hiçbir yeteneğin kaçmasına müsaade etmeyen bir yapı haline gelmiş durumda. Bu futbol ekosistemi ülkedeki bütün gençlere spor yapma şansı tanımakla beraber, yetenekli gençleri bir sistem içerisinde en üst seviyeye taşımada neredeyse hata yapmadan ilerlemelerini sağlıyor.

Ülke içerisinde sistemli bir ağ kuran Fas’ın bir diğer başarısı ise İspanya, Hollanda gibi ülkelerde yetişen Fas asıllı oyuncuları milli takıma kazandırmak. Evet; belki en büyük Faslı yıldız Lamine Yamal İspanya’yı tercih etti ama Achraf Hakimi, Brahim Díaz, Bilal El Khannouss, Eliesse Ben Seghir, Amine Adli gibi isimleri Hollanda, Fransa, İspanya, Belçika gibi ülkelerin elinden almayı başardılar. Son olarak bu isimlerin arasına Hollanda doğumlu sol bek Anass Salah-Eddine eklendi.

Bütün bu gelişmelerin üstüne bir önemli hamle de 2030 Dünya Kupası ev sahipliğinin Fas’a kazandırılması oldu. Fas, 2030 Dünya Kupası’nda İspanya ve Portekiz ile ev sahipliğini üstlenecek. Ayrıca Dünya Kupası’nın 100. yılı şerefine Uruguay, Arjantin ve Paraguay ilk maçlarında ev sahibi olacaklar. Böylece Dünya Kupası ilk defa 3 kıtada birden oynanmış olacak. Fas da bütün bu futbol devrimi ile birçokları için 2030 Dünya Kupası’nın sürprizini yapmaya, kendileri için ise 20 yılı aşkın bir emeğin karşılığını almaya çalışacak.

Kral Muhammed sporun sadece bir rekabet aracı olmadığını biliyor; insanları peşinden sürükleyen bu olguyu eğitim, sosyal adalet ve ulusal kimlik politikası olarak ele alıyordu. Sadece futbola değil, bütün sporlara yatırım yaptı ve bunu ulusal modernleşmenin bir parçası olarak gördü. 2030 Dünya Kupası ev sahipliği de onlar için ‘spor yoluyla kalkınma ve diplomatik görünürlük’ aracı olacak. Fas Spor Bakanlığı sadece bir kupanın peşinde değil ve bunu açıkça dile getiriyorlar: “Spor, ulusal kimliğimizi dünyaya anlatmanın ve genç kuşaklara umut vermenin dilidir.”

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir