Trabzon şehri çoğu zaman futbolun kavgacı, sorunlu, negatif yüzüyle anılır; oysa bu şehrin spor kültürü, yıllar boyunca emek veren eğitimli ve kültürlü insanların çabalarıyla bugünlere gelmiştir. Bu emeğin en anlamlı yansıması ise spor yapılarının, şehrin öğretmenlerine adanmış isimler taşımasında görülüyor.
“…Beş şair, bir abide
Barış Manço, ‘Sahibinden İhtiyaçtan’ Albümü, 1989
İki abide, bir sultan
Beş sultan, bir düşünür
İki düşünür ise bir mimar…”
Barış Manço’nun kendi ağzından anlattığı bir hikâyedir:
Manço, bir Fransız televizyon programına konuk olur. Spiker, onu küçümseyerek “İşte Türk! Yani barbar, vahşi!” der. Bunun üzerine Barış Manço, spikere cebinde kâğıt para olup olmadığını sorar. Spiker cebinden birkaç banknot çıkarır. Manço, paraların üzerindeki figürleri sorar ve spikerin ağzından hepsinin birer kral ya da komutan olduğu cevabını alır. Ardından Manço kendi cebinden Türk paralarını çıkarır ve üzerlerindeki isimleri göstererek, “Bizim paralarımızın arkasında düşünürler, mimarlar, sanat eserleri vardır.” der. “Çünkü biz ince ruhlu ve iyi insanlarız. Bu yüzden paralarımızda bu isimler yer alır.” Bugün hâlâ paralarımızın arkasında düşünürler, sanatçılar ve bilim insanları bulunmaktadır.
Trabzonspor’un da buna benzer bir hikâyesi var. Futbol üzerinden ülke kamuoyunda çoğu zaman sadece “saldırgan, vahşi bir topluluk” olarak görülen Trabzon, aslında çok da böyle bir yer değil. Bu gerçek, tıpkı Türk milletinin ince ruhunun, bilime ve sanata verdiği değerin paralarımıza yansıması gibi, belki de tamamen bilinçsizce Trabzon’un başka bir değer bütününde vücut bulmuş. Nerede mi? Stat ve isimlerinde…
Hüseyin Avni Aker

Hüseyin Avni Aker 1899 yılında Vakfıkebir’in Çavuşlu köyünde doğdu. Hasan Bey’in oğlu olan Hüseyin Avni ilk ve orta öğrenimini Trabzon’da tamamladı. Kurtuluş Savaşı’na katılan gençlerden biriydi. Şöhret Hanım’la evlendi. Ömer Faruk, Adnan, Türkan ve Aydın adında 4 çocuk sahibi oldu. Trabzon’un zengin sayılabilecek ailelerinden birinin mensubuydu. Tütün ve sebze tarlaları vardı. Savaş sonrası memleketine memur olarak hizmet vermek istedi. Akçaabat ve Sürmene’de ilk ve ortaokul öğretmenliği yaptı. 1926 yılında Türk sporunun en önemli isimlerinden Selim Sırrı Tarcan’ın düzenlediği ve ilk beden öğretmenlerini yetiştiren, ‘Beden Eğitimi Kursu’na katıldı ve diplomasını aldı. Trabzon’a geri dönen ve Trabzon şehrinin ilk beden eğitimi öğretmeni olan Aker, Trabzon Lisesi’ne atandı. Çok faal bir öğretmendi. Sık sık Trabzon dışında öğrencileriyle etkinliklerde bulunurdu. Her yıl Anıtkabir ziyareti düzenlerdi. Kızı Türkan’ın ifadesiyle “Onu bu tempo yordu”. Trabzon Ticaret Lisesi’nde de öğretmenlik yaptı. Öğretmenlikteki başarısı ona başka bir devlet görevinin kapısını açtı. Şimdiki Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne denk gelen Beden Terbiyesi Bölge Başkanlığı görevine getirildi. Bu görevin onun bu hayata atacağı imza olacağını bilemezdi.
Hüseyin Avni Aker, Cumhuriyet’in ilk yıllarında İstikbal gazetesinde şu satırları kaleme alacaktı:
“Trabzon şehri spor iptilası geçiriyor. İstanbul’da dans iptilası, Ankara’da ud, Trabzon’da futbol… Bunlar birer hastalık gibi, yakaladıkları adamın yakasını bırakmıyorlar. Trabzon’da mahalle aralarında, ta Kavak Meydanı’na kadar ne kadar meydan, cami havlisi, bahçe varsa birkaç çocuk toplanmış! – ‘Gol, gol’ diye bağırıyor. Hele şu hafta tatilinin işsiz bir sürü halkının Kavak meydanına doğru toplanması bu iptilayı azdırdı. Şimdi herkeste bir spor heyecanı var.”
Hüseyin Avni Trabzon’a farklı etkinlik ve programlarla atletizmden voleybola, tenisten deniz sporlarına kadar birçok sporu yaptırmaya çalışmışsa da buranın bir futbol şehri olacağını görmüştü. Beden Terbiyesi Bölge Başkanlığı görevinde, 15. yüzyıldan beri Trabzon sporuna ev sahipliği yapan Kavak Meydanı’nın bir futbol stadyumuna dönüşmesi gerektiği artık gün yüzündeydi. Kavak Meydanı’nın solunda kalan yer yamaç ve çukurlu bir alandı. Hüseyin Avni Aker öncelikle bu alanı kamulaştırdı. Hatta kendi tütün arazisinin de bir kısmı stat arazisine katılmıştı. Sonrasında bu yamaçlı arazinin düzleştirilme çalışması başladı. Hüseyin Avni Bey yeri geldiğinde elleriyle bu araziye toprak attı ancak ömrü buraya bir stat yapıldığını görmeye yetmedi. 1944 yılında, henüz 45 yaşında iken hayata gözlerini yumdu. O vefat ettikten 4 yıl sonra stadın temeli atıldı, bundan 3 yıl sonra, 1951 yılında da 2400 kişilik kapasitesi ile açılışı yapıldı. Stadın ilk ismi Trabzon Şehir Stadı oldu. 1965 yılında Ziyad Nemli tarafından stadın adının Hüseyin Avni Aker Stadyumu olması gerektiği söylendi ancak bu çaba başarısız oldu. 1981 yılında tadilat geçirip kapasitesi büyütülen stada Hayri Gür önderliğinde ‘Hüseyin Avni Aker Stadyumu’ adı verildi. Trabzonspor efsanesinin sahnesi; Liverpool, Barcelona ve Inter galibiyetlerini gören Hüseyin Avni Aker Stadyumu, 2017 yılında Akyazı’ya yapılan yeni stat sonrası kapandı. Sadece Trabzonspor’un değil, Trabzon sporunun kalbi böylece durdu. Sonrasında ‘millet bahçesi’ olarak düzenlenen alanda hala stadın bir tribünü adeta bir anıt olarak yerinde duruyor ve öğretmen Hüseyin Avni Aker’in anısını taze tutmaya çalışıyor.
Hayri Gür

Asıl adı Hayrettin Gür’dür. 1912 yılında Limni Adası’nda doğdu. Babası Hulki Gür Limni Belediye Başkanı’ydı. 8 yaşında mübadele sonucu ailesiyle İzmir’in Foça ilçesine yerleşti. Yaşı biraz geçkin olmasına rağmen hocasının ısrarıyla ilkokulu tamamladı ve sonrasında İzmir Öğretmen Okulu imtihanlarını kazandı. Burada 6 yıl yatılı olarak okudu. Aynı zamanda Göztepe Kulübü’nün genç takımında futbol oynadı. Mezun olduktan sonra Ağrı’nın Karaköse ilçesine atandı ama o askerliğini yapma kararı verdi ve oraya hiç gitmedi. Terhis olduktan sonra Ankara’da Gazi Beden Eğitimi imtihanlarına girdi ve kazandı. Burada da futbol hayatına devam etti. Yeni kurulmuş olan Güneşspor’da eğitimi bitene kadar futbol oynadı. Gazi’deki eğitimi sonrası ilk atama yeri Trabzon’du. İlk atama yeri; ömrünü vakfedeceği, adını sonsuza kadar yaşatacağı ve hayat arkadaşını bulacağı yer olacaktı. Trabzon’a atanmasından sonra dönemin Federasyon Başkanı Hasan Polat ona Trabzon’da İdmanocağı’nda futbol oynamasını tavsiye etti ancak o Trabzon’da Beden Terbiyesi Başkanlığı yapan Hüseyin Avni Aker’i dinledi. Aker ona, “Ben zaten Ocaklı olacak biliniyorum. Sen de burada top oynarsan rekabete zarar veririz. Gel sen İdmangücü’nde oyna.” demişti. Trabzon Lisesi’ne tayin olduğu ilk yıl, son sınıf öğrencisi olan Hacer Hanım’a âşık olmuştu. Aşkına karşılık bulamayınca Ankara’ya tayinini istedi ama Hacer Hanım’ın inadını komşusu İbrahim Bey kırdı ve bu sayede evlendiler. Hayri Gür, öğretmenliğinde sadece futbol değil; atletizm, hentbol, voleybol ve birçok spor için öğrencilerine eğitim verdi. Ayrıca Trabzon Lisesi’nde beden eğitimi öğretmenliğinin yanında müzik, Almanca ve coğrafya öğretmenliği de yaptı. Trabzon sporuna olan hizmeti sadece öğretmenlikle kalmadı. Trabzon Lisesi ile 6 yıl Trabzon bölgesinde şampiyonluk sevinci tattı. Yeni kurulan Trabzonspor’un ilk teknik direktörlüğünü yaptı. Ayrıca stadın adının Avni Aker olması için de büyük emekler vermişti. Eşi Hacer Hanım’a göre Avni Aker Stadyumu’na ilk olarak Hayri Gür isminin verilmesi gündeme gelmiş ama o bunu istememiş, Avni Aker’in adını önermişti. Stat açıldıktan 5-6 yıl sonra ismi Atatürk Stadyumu olarak değiştirilmek istendiğinde ise yine o engel olmuştu.
Trabzon’a, 2011 Gençlik Olimpiyatları kapsamında, kapasitesi ilk etapta 5.000 kişi olarak planlanan ancak daha sonra 7.500 kişiye çıkarılan bir spor salonu inşa edildi. Dönemin Valisi Recep Kızılcık, bu önemli tesise 2010 yılında vefat eden Hayri Gür’ün adının verileceğini açıkladı. Trabzon sporunun ve eğitiminin en değerli isimlerinden biri olan Limnili Hayri Gür, bu şehre yaptığı katkılarla adını sonsuza dek yaşatmayı hak etmişti. Bugün onun adı Trabzon’un kalbindeki bu büyük spor salonunda yaşamaya devam ediyor.
Şenol Güneş

Şenol Güneş; Sotka’da, 4’ü erkek, 1’i kız beş çocuklu yoksul bir ailenin ortanca çocuğu olarak dünyaya geldi. Zor bir çocukluk geçirdi. Ailesi futbolcu olmasına karşı çıksa da bütün erkek kardeşler olarak futbola çok meraklılardı. Ağabeylerinden destek bulan Şenol 15 yaşında Erdoğduspor’da futbola başladı. Ardından Akçaabat Sebatspor’a transfer olan Güneş, 20 yaşında ise efsane olacağı Trabzonspor’daydı. Yoksul olmasına rağmen eğitime büyük önem veren baba Hamit Güneş, çocuklarını okutmak için büyük çaba göstermişti. Şenol Güneş de bu çabanın sonucu olarak Fatih Eğitim Fakültesi’nde öğretmenlik eğitimi alıyordu. Okul ve takım arkadaşı Turgay Semercioğlu ile bir antrenmana, bir derse gidip geliyorlardı. Şenol Güneş mezun olduktan sonra kısa bir süre (6 ay kadar) Kemerkaya İlkokulu’nda stajyer öğretmenlik yaptı ancak futbol kariyeri ağır bastığı için öğretmenliğe devam etmedi. Trabzonspor ile bu süreçte 6 şampiyonluk yaşayan Güneş, öğrencilerini eğitme şansı bulamadıysa da teknik direktörlüğünde onlarca, belki de yüzlerce futbolcusuna öğretmenlik yaptı. Tarzı ile her zaman fark yarattı. “Bitti” denilen futbolcuların futbola birer yıldız olarak veda etmelerine öncülük etti. Milli Takım, Trabzonspor ve Beşiktaş için efsane teknik direktörler arasında yerini aldı.
2010’lu yılların ortalarından bu yana hükümetin şehir merkezli statları şehrin biraz dışına, daha dışına veya çok dışına taşıma politikası Trabzon şehrini de sobelemişti. 2007 yılında dönemin Trabzonspor başkanı Nuri Albayrak’ın Hüseyin Avni Aker Stadı’nın yıkılıp yeniden yapılmasına dair fikri, bir süre sonra yeni stadın Akyazı’da denize dolgu yapılarak inşa edilmesi üzerine gelişti. Ancak bu dönemde bir atılım olmadı. Sadri Şener döneminde bu proje olgunlaştı ve 2011 yılında dolgu alan projesi ihalesi yapıldı. 2013 yılında tamamlanan dolgu alan sonrası aynı yıl stat inşaatı başladı. 2016 yılının aralık ayında tamamlanan stada cumhurbaşkanı tarafından Şenol Güneş adı verdi. Nasıl olduysa bu, kesinlikle bir eğrisinin doğrusuna gelme olayıydı. 2017’nin ocak ayında bir Gaziantepspor maçı ile açılan stat, yaklaşık beş buçuk yıl sonra bir Antalyaspor maçı ile yıllar sonra şehre yeniden gelen şampiyonluğun ev sahibi oldu.
Trabzonspor efsanesinin doğumuna yoldaş olmuş; bir sürü şampiyonluk ile Liverpool, Barcelona ve Inter galibiyetlerini gören Hüseyin Avni Aker Stadyumu… EuroChallenge finalinde Trabzonspor MP – JSF Nanterre maçına yaptığı ev sahipliği ile Trabzon şehrinde basketbol sevgisini farklı bir noktaya çıkaran Hayri Gür Spor Salonu… Trabzonspor’un şampiyonluk görmemeyi göze alarak yine de kendisine sevdalanan gençlerine, dedelerinin ve babalarının yaşadıkları hissi yaşatan Şenol Güneş Spor Kompleksi… Trabzon’un spor hafızasının mekanları birer ‘öğretmen’ ismi ile hayat buluyor. Tıpkı Manço’nun hikayesi gibi; ülkemizin paraya resmettiğini, Trabzon taşa kazıyor.

Bir yanıt yazın