Dünya Superbike Şampiyonası’nda 2025 sezonunun ilk bölümü geride kaldığında herkes Toprak Razgatlıoğlu ne yaparsa yapsın Nicolo Bulega ve Ducati’nin bu sene şampiyon olacağını öngörüyordu. Ama Toprak Razgatlıoğlu için tek bir ihtimal vardı: Üst üste 2. dünya şampiyonluğunu alıp MotoGP hayalinin peşinden koşmak…
Dünya Superbike Şampiyonası’nın 2024 sezonu, Toprak-BMW işbirliğinin beklentilerin üzerine çıkması, Toprak’ın Ducati’ye tek başına kafa tutması ve sakatlık nedeniyle iki hafta sonunu kaçırmasına rağmen underdog hikayesini tamamlayarak şampiyonluğa ulaşmasıyla sonuçlanmıştı. 2025 sezonu için de beklentiler belliydi. Harika bir çaylak sezonu geçiren ve Ducati’nin liderliğini iki kez dünya şampiyonu Alvaro Bautista’dan devralan Nicolo Bulega, gridin en iyi motosikletiyle birlikte doğal şampiyonluk favorisiydi. Toprak Razgatlıoğlu ve BMW tarafında ise hedef Ducati’ye kafa tutup şampiyonluğu korumaktı fakat sezon başlarken onları bekleyen bazı sürprizler vardı.
Sezon Başı Sancıları ve Gelecek Kaygıları
Sezon öncesi testlerinin başlamasına kısa bir süre kala Toprak’ın kendi kış antrenmanları sırasında parmağını kırıp operasyon geçirmesi, başarılı sporcunun kış testlerinin bir bölümünü kaçıracağı anlamına geliyordu. Bu haber zaten sezon öncesi hazırlığını kısıtlarken bir haber de FIM ve serinin promotörü Dorna’dan geldi. BMW’nin Toprak gelene kadar performans eksikliği nedeniyle kullanma şansı bulduğu süper imtiyazlı şasisi, Ducati’nin itirazları ve Toprak’ın şampiyonluğuyla birlikte 2025 yılında kullanımdan kaldırıldı. Şubat sonunda sezonun ilk ayağı için Avustralya’ya gidilirken yüzde yüzünde olmayan bir Toprak ve tam test edilememiş bir motosiklet vardı. Nitekim sonuç da bu belirsizliklerin eseri oldu. Bulega ve Ducati üç yarışı birden domine ederek kazanırken Toprak sadece ilk ana yarıştan aldığı ikincilikle Avustralya’dan dönüyor, üstüne motosikletinin ikinci ana yarışta yaşadığı elektronik sorunu geçtiğimiz yılın başındaki dayanıklılık sorunlarını hatırlatıyordu. İkinci yarış hafta sonu olan Portimao öncesi yapılan iki günlük test sezon başında yaşanan talihsizliklerin üstünü biraz örtmüş, Toprak’ın da sağlığının daha iyiye gitmesi bununla birleşince Portimao’yu 3/3 galibiyetle geçmenin önünü açmıştı. Maalesef bu momentum sonraki iki hafta sonuna taşınamadı. Assen’den yağmurlu bir Superpole yarışı galibiyeti çıkmasına rağmen ana yarışlarda Toprak’ın BMW ile en kötü performanslarını seyrettik belki de. Bizim için hafta sonunun tek güzel yanı, Bulega’nın yaşadığı mekanik sorunlar sonucu pazar gününü puansız geçmiş olmasıydı. Cremona için umut daha fazlaydı ama Bulega, kendi deyimiyle ‘en kötü performans verdiği’ pistten çok rahat bir 3/3 galibiyetle ayrılıyordu. Sezonun üçte biri geride kalırken gidişat hiç istediğimiz gibi değildi ve kafalarda performans eksikliğinin yanında başka bir soru işareti daha vardı: Toprak 2026 yılında nerede yarışacaktı?
Toprak Motogp’de, Akıllar Yeniden Pist Üstünde

Sezon başında BMW ve Toprak tarafındaki en önemli gündem maddeleri FIM ve Dorna’nın aldığı kararların yanında Toprak’ın geleceğiydi. Toprak’ın MotoGP hayalleri gizlenen bir konu değildi, geçtiğimiz yıldan beri MotoGP’ye yapacağı geçişin dedikoduları her hafta sonu hem WorldSBK hem de MotoGP padoklarında yankılanıyordu. Hatta Toprak’la birlikte BMW’nin de MotoGP’ye geçiş yapabileceği bir süre dillendirilmişti. Uzun süreli dedikodular, haziran ayı başında yerini resmî açıklamaya bıraktı: Toprak Razgatlıoğlu, 2026 yılından itibaren Yamaha fabrika kontratıyla birlikte MotoGP’de Pramac Yamaha için yarışacaktı. Bu belirsizliğin ortadan kalkması hem Toprak için hem de BMW için gözle görülebilen bir rahatlamaya neden oldu. Artık herkes için odaklanılan nokta belliydi: Ducati ne kadar güçlü olursa olsun Superbike defterini kapatırken bir şampiyonluk daha kazanmak. Takvimin de Toprak için daha avantajlı olduğu bölüme gelmiştik. Sezonun beşinci ayağı Çekya’da, Toprak’ın en başarılı olduğu pistlerden biri olan Most’taydı. BMW’de ve Toprak’ta bir şeylerin değişmeye başladığının sinyalleri burada gelmeye başlamıştı. Cremona’da rakipsiz görünen Bulega ile üç yarışta da kıyasıya mücadele eden Toprak, ikinci ana yarışın son metrelerinde Bulega’ya geçilmese 3/3 galibiyeti yakalayacaktı. Sonrasında ise sanki takvim 2024 yılına dönmüş gibi bir sürece girdik. Misano ile başlayan yolculukta Donington Park ve takvimin yeni pisti Balaton Park’ta gelen üst üste dokuz galibiyetle, yaz arasına yaklaştığımız günlerde şampiyona liderliği yeniden Toprak’a geçmişti. Padoktaki fırtınanın yön değiştirdiği, açıklamalara da yansıyordu. Toprak ve BMW tarafından daha fazla umut dolu, şampiyonluk parolalı açıklamalar gelirken; Bulega ve Ducati tarafı yüzde 110’larının bile Toprak’la mücadele etmeye yetmediğini söylemeye başlamıştı. İşler fazlasıyla yoluna girmiş gibi gözüküyordu. Ama daha dönülmesi gereken bir viraj daha vardı.
Zihinsel Sınavlar: Magny Cours ve Jerez

Yaz arasından dönüşte ilk durak, geçtiğimiz yıl Toprak’ın neredeyse hayatına mal olacak olan büyük kazayı yaptığı Magny Cours pistiydi. O kazaya kadar anılarımız çok güzeldi bu pistle. Toprak’ın ilk galibiyeti 2019’da, bu pistte gelmişti. Magny Cours’un Donington Park ile takvimdeki en favori pistlerinden biri olduğunu her fırsatta yineleyen bir Toprak vardı hep. Ancak tabii ki, bu kadar büyük bir kazanın ardından geri dönüşle ilgili endişeler vardı. Bu endişeleri Toprak da dile getirmekten çekinmiyordu: “Doğruyu söylemek gerekirse geçtiğimiz sezonki kazanın ardından biraz gerginim. Belki de 15. virajda daha az zorlamam gerekiyordur. Yine de Magny Cours hâlâ en sevdiğim pistlerden birisi.” cümlesi, bu hafta sonunda aşmamız gereken en büyük zorluğun zihinsel olduğunu gösteriyordu. Ama Toprak’ın Magny Cours sevgisi ve uyumu, hafta sonunun ilk seansıyla birlikte bu endişeleri yok etti. Çok rahat gelen 3/3 galibiyetle birlikte şampiyonada fark iyice açılmıştı. Sezonun son 3 yarışı için rota İber Yarımadası’ydı. Pistler Aragon, Estoril ve Jerez’di. Kâğıt üzerindeki güç denkleminin bu pistlerde Ducati’ye ve Bulega’ya kayması bekleniyordu. Nitekim karşılarındaki bir uzaylıydı, kâğıt üzerindeki görüntü ne olursa olsun ona karşı bahis almak çok zordu. İş pist üstüne geldiği zaman beklentiler kısmen doğru çıkmış; Ducati ve Bulega, Toprak’a diğer yarışlara göre daha yakın gözükmüştü. Ancak şampiyonluğun kokusunu alan El Turco’nun daha farklı planları vardı. Aragon’un uzun arka düzlüğü, hafta sonunun üç yarışında da liderliğin sürekli el değiştirdiği yer oldu. Bulega, Aragon ile yeniden galibiyet basamağına dönebilse de Toprak hafta sonunun üç yarışından birini almayı başarmıştı. Sonraki durak Estoril’de de benzer bir görüntü vardı. Aragon’a göre değişen tek şey, bu sefer Toprak’ın iki, Bulega’nın ise bir galibiyet ile hafta sonundan ayrılıyor oluşuydu. Şampiyonluk, 2024 yılında olduğu gibi yine Jerez’e kalmıştı. Bulega, Jerez hafta sonuna çok güçlü başlayıp ilk gün galibiyetini hanesine yazdırmıştı.
Sezonun son pazar gününe geldiğimizde ise matematik çok basitti. Alınabilecek potansiyel 37 puan vardı ve bu 37 puandan sadece üçünü almak, Toprak’ı üçüncü dünya şampiyonluğuna taşıyacaktı. Ama bu sefer farklı planları olan Bulega’ydı. Pazar gününün ilk aksiyonu olan Superpole yarışında Bulega,Toprak Razgatlıoğlu’nu deyim yerindeyse biçti ve yarış dışı bıraktı. Bunun karşılığında ise yarış yönetiminin ‘ne yardan ne serden olalım’ tutumu sayesinde sadece bir uzun tur cezası alarak Superpole yarışını kazandı. Yarış sonrası taraflı tarafsız bütün izleyicilerden tepki yükseldi. Kendisine gelen tepkileri gören Bulega, olayın sıcaklığı ile taraftarlar ile atışmaya girdi. Sezon boyunca gayet saygılı ve temiz bir şampiyonluk yarışı veren Bulega, son günde duygularına yenik düşmüş ve istemli ya da istemsiz olması önemli olmaksızın şampiyonluk yarışına leke sürmüştü. Ortalık hiç olmaması gerektiği kadar gerilmiş, herkesi yine bir endişe kaplamıştı. Toprak’ın bileğinin hakkıyla buraya kadar getirdiği yarışı, kirli oyunlar elimizden çalabilir miydi? Herkes endişeli bir şekilde son yarışı beklerken belki de en sakin kalan insan Toprak’tı. Yarış sırasında hiç risk almayarak, sadece işini yaparak damalı bayrağa geldi ve ihtiyacı olan üç puandan daha fazlasını alarak şampiyonluğunu ilan etti. Herkes kutlamalar için hazırlıklara başlarken Toprak ilk olarak Bulega’nın yanına gitti ve ikiliyi biraz sohbet ederken gördük. Yarış sonrasında röportajlar için kapalı parka gelindiğinde de Toprak’ın yanına gittiği ilk isim Bulega’ydı. Rakibi duygularına ve hırsına yenik düşüp hata yaparken, bu konuyu alttan alıp daha büyük bir karakter ve daha büyük bir şampiyon olduğunu kanıtlayan taraf yine Toprak olmuştu. Bu fiziksel ve zihinsel savaşın sonunda da kazanan El Turco’ydu.
Daha İşimiz Bitmedi, Sıra En Büyük Hedefte

Toprak Razgatlıoğlu, yaşayan efsanesi olduğu Dunya Superbike Şampiyonası’nı üç şampiyonluk, 70 küsur galibiyet, yüzlerce podyum ve sayısız anı ile arkasında bırakıyor. Bu veda ‘şimdilik’ kaydıyla olabilir, belki gelecekte yollar yeniden kesişebilir ama önce farklı bir hikâyenin peşinden gitmemiz gerekli. Artık yerimiz en büyük masa ve en büyük oyuncuların olduğu yer, MotoGP. Ve bu hikâye başlarken emin olduğumuz tek bir şey var: Bu serüven bize ne getirirse getirsin, Toprak’ın atacağı her adım galibiyetlerin ve şampiyonlukların peşinde olacak.

Bir yanıt yazın