Batı Konferansı, son yıllarda olduğu gibi bu sezon da rekabetin en sert yaşandığı yer olacak. Her takımın kendine özgü hedefleri, farklı motivasyonları ve hikâyeleri var. Sizin için her takıma bir “hot take” (iddialı yorum) bıraktık.
1) Dallas Mavericks

Dallas Mavericks, yeni sezona ne yapacağı en öngörülemez takımlardan biri olarak başlayacak. Geçtiğimiz sezon NBA tarihinin en şaşırtıcı hamlelerinden birine imza atarak Luka Doncic’i takas edip Anthony Davis’i kadrosuna katmışlardı. Ancak işler beklendiği gibi gitmedi. Davis ve Kyrie Irving’in sakatlıklarıyla bir anda play-off yarışının dışında kaldılar.
Yeni sezonda Kyrie’nin yine uzun süre forma giyememesi bekleniyor. Ancak bazen talih kuşu yanınızda olur: Mavericks, geçen yıl yalnızca %1.8’lik ihtimalle lotaryadan birinci sırayı aldı ve son dönemin en dikkat çekici genç yeteneklerinden Cooper Flagg’i draft etti.
Dallas, bu hamleyle oldukça fizikli ve uzun bir takım haline geldi. Ancak top yönlendirici eksikliği göze çarpıyor. Kadrodaki tek saf guard D’Angelo Russell ve onun da ne kadar dengesiz olabileceğini biliyoruz. Yine de çevresinde asist yapabileceği iyi bitiriciler bulunuyor. Bu nedenle Russell’dan alışılmışın dışında bir sezon görebiliriz.
Hot Take: D’Angelo Russell bu sezon 8+ asist ortalamasıyla oynar.
2) Denver Nuggets

Nikola Jokic ve arkadaşlarından bu sezon beklentiler oldukça yüksek. Takım iki önemli değişikliğe imza attı: Michael Porter Jr. gönderilirken Cam Johnson kadroya katıldı ve uzun zaman sonra ilk kez bu kadar geniş bir rotasyona sahip oldular.
Hücumda ihtiyaç duydukları dış şut katkısını karşılayabilecek Tim Hardaway Jr. transferi dikkat çekiyor. 2023’teki şampiyonluğun gizli kahramanlarından Bruce Brown yeniden takıma dönerken, Jokic’in arkasını güçlendirmek için Jonas Valanciunas eklendi. Zaten Denver, birlikte oynama alışkanlığı olan ve güçlü bir kültüre sahip bir takım. Üstelik dünyanın en iyi birkaç oyuncusundan biri hâlâ onlarda.
Normal sezon için ellerinde ciddi bir silah deposu var. 58 yıllık tarihleri boyunca 65 galibiyeti aştıkları tek sezon, 1974-75 ABA sezonuydu. Eğer o rekorun kırılacağı bir yıl varsa, muhtemelen o yıl bu yıl.
Hot Take: 65+ galibiyet alırlar.
3) Golden State Warriors

Stephen Curry 37, Jimmy Butler 36, Draymond Green 35 ve Al Horford 39. Bu sezon Golden State Warriors’ın ilk beşinde başlaması beklenen dört oyuncunun yaşları bu şekilde. Hâl böyleyken çok büyük hayaller kurmak kolay değil. Yine de bu takımın hâlâ çok büyük bir tecrübeye ve güçlü bir kültüre sahip olduğunu unutmamak gerekiyor.
Geçtiğimiz sezon Jimmy Butler’ın gelişiyle birlikte oyun kimliği problemi yaşamışlar ve hücumda beklentilerin altında kalmışlardı. Hücum verimliliğinde ligin ilk 15 takımı arasında bile yer almamışlardı.
2010’ların en dominant takımı için eğer bir “son dans” yaşanacaksa, bunun yolu hücum seviyelerini yeniden yukarı çekmekten geçiyor. Al Horford’ın dış şut tehdidi, uzun zamandır eksikliğini hissettikleri “flex 5 numara” esnekliğini de kazandıracak. Kolektif üretim yapan, pas trafiği yüksek ve ritim bulduğunda ligin en keyifli hücumlarından birine dönüşebilen bir takım izleme potansiyelimiz bana göre hiç de düşük değil.
Hot Take: En iyi 5 hücum takımından biri olurlar.
4) Houston Rockets

Türkiye’deki neredeyse tüm basketbolseverlerin kalbi, Alperen Şengün’ün varlığı sayesinde bir kez daha Houston Rockets için atacak. Rockets, yeni sezona oldukça iddialı giriyor ve geçtiğimiz yılın üzerine çıkmak için büyük hedefler belirlemiş durumda. Kevin Durant takasının gerçekleşmesi de bu iddianın en net göstergesi.
Ligin en “hipster” basketbolunu oynamaya bir kez daha adaylar. Ve tüm bu yapının merkezinde, geçtiğimiz sezon All-Star seçilen ve milli takım formasıyla harika bir EuroBasket geçiren Alperen Şengün yer alıyor. Elbette sezon öncesinde gelen Fred VanVleet sakatlığı takım adına büyük bir darbe oldu. Ancak Rockets hâlâ oldukça iddialı bir konumda. Eğer bu takım için sezon sonunda “başardılar” diyeceksek, bu hikâyenin temelinde Alperen’in tarihi bir sezon geçirmesi yatacak. Her sezon üzerine koymayı başaran Alpi, şimdi en büyük adımını atmaya hazırlanıyor. Yapabilir mi? Neden olmasın…
Hot Take: Alperen Şengün, MVP sıralamasında ilk 3’te yer alır.
5) Los Angeles Clippers

Clippers, önümüzdeki sezona Kawhi Leonard’ın sözleşmesinde yapıldığı iddia edilen finansal usulsüzlükle ilgili başlatılan soruşturmanın gölgesinde giriyor. Geçtiğimiz sezon denedikleri James Harden deneyinden normal sezonda fena olmayan bir sonuç aldılar ancak play-off vakti geldiğinde yine ilk turda, üstelik yedinci maçta varlık gösteremeden elendiler.
Bu yaz Chris Paul, Bradley Beal ve John Collins’in de takıma katılmasıyla, sanki revir ünitesine yeterince iş yokmuş gibi ekstra bir yük daha eklendi. Yine de sağlıklı kalabilirlerse oldukça komple ve tecrübeli bir kadroya sahipler. Enteresan bir kimyaları var. Bu takımın her şeye rağmen play-off yapacağını ve bu kez (artık bir zahmet) ilk turda elenmeyeceklerini umuyoruz.
Hot Take: Play-off’ta 7. maça giden ilk tur serisini kazanırlar.
6) Los Angeles Lakers

“Luka Doncic etkisi.”
Henüz literatüre geçmedi ama bu etki, tembel ve sınırlı yetenekli uzunları iyi bir oyuncu gibi gösterme gücü olarak NBA’de uzun zamandır varlığını sürdürüyor. Geçtiğimiz sezon son dozunu Jaxson Hayes almıştı. Bu sezon ise 2018 Draftı’nda Doncic’in önünde 1 numaradan seçilen Deandre Ayton’ın aynı dozdan nasibini alması şaşırtıcı olmaz. Oldukça ilginç istatistiklerle dolu bir sezon izleyebiliriz.
Yapması gerekenler:
1 – LeBron’un uğruna karizmasını çizdirdiği Hennessy’den fazla tüketmemek.
2 – Doncic’in Dallas günlerindeki diyet programını örnek almamak.
Hot Take: Deandre Ayton, All-Star dedikodularının bir parçası olur.
7) Memphis Grizzlies

Ja Morant, bu sezon yedinci NBA sezonuna giriyor. Bu cümle, hepimize ne kadar yaşlandığımızı hatırlatan türden bir giriş. Morant, 2019’da NBA’e adım attığında herkes “bambaşka bir şey geliyor” diyordu. Prime Derrick Rose sakatlandığında NBA izlemeyi bırakan arkadaşlarımızı bile yeniden televizyon başına oturtmuştu. Ancak sakatlıklar ve istikrarsızlıklar, o büyük “hype” dalgasını yavaş yavaş söndürdü.
Memphis Grizzlies de onunla birlikte hayalini kurduğu o seviyeye hiçbir zaman ulaşamadı. Bu yaz Desmond Bane’i yollayarak yeni bir başlangıcın ilk adımını atmış olabilirler. Ja’nın her geçen gün darbe alan imajını toparlayabileceği tek yer kaldı: Tüm popülaritesini yitirmiş olan Smaç Yarışması. Morant’in gerekeni yapmasını umuyoruz.
Hot Take: Ja Morant Smaç Yarışması’na katılır.
8) Minnesota Timberwolves

Minnesota Timberwolves geçtiğimiz sezon Anthony Edwards’ın MVP kalibresindeki performansıyla Batı Konferansı’nda finale kadar yükselmeyi başardı. Üstelik bunu, kağıt üzerinde oldukça dengesiz görünen bir kadroyla yaptı. İşler iyi giderken herkes uslu çocuk gibi görünürken kötü gitmeye başladığında ortam kolayca karışabiliyor.
Bu takımda kötü gidişatı sindirmesi en zor iki isim belli: Julius Randle ve Rudy Gobert. Ana guard’ı 38 yaşındaki Mike Conley, yedeği ise çaylak Rob Dillingham olan bir yapıda işler ters gidebilir mi? Eh, gidebilir. Peki işler kötü giderse bir kavga çıkar mı? Neden olmasın.
Hot Take: Randle ve Gobert yumruklaşır.
9) New Orleans Pelicans

Biliyorsunuz, artık insanlar düşünmek yerine yapay zekâdan faydalanıyor. Her işlerini ona yaptırıp kimsenin fark etmediğini sanıyorlar. Çok akıllılar, keza. Bu tarz insanlara “etik olan”dan bahsetmek ne kadar zorsa, Pelicans’ın kadrosuna dair mantıklı bir yorum yapmak da o kadar zor. Buradan elle tutulur bir yapı çıkması, Jordan Poole’un gerçekten rapçi olmasıyla neredeyse doğru orantılı geliyor bana.
O halde ChatGPT’ye “Jordan Poole adına bir rap şarkısı yaz” komutunu verelim, bakalım ne çıkıyor:
“Splashin’ like the Bay, got the crowd on freeze,
Golden touch faded, but I’m still with ease.
They traded my name, thought I’d lose my flame,
Now I’m cookin’ in D.C., still runnin’ the game.”
Hot Take: Jordan Poole bu sezon rap albümü yapar.
10) Oklahoma City Thunder

Zaten genç bir kadroya sahip olan Oklahoma City Thunder, şampiyonluk apoleti ve +1 sezon tecrübeyle yeni sezona giriyor. Kadro ve hedefler aynı. NBA’in en iyi koçuna sahipler ve makine gibi işleyen bir düzende oynuyorlar. Geçtiğimiz sezon normal sezonda 68 galibiyet alan Thunder, bu yıl 2016 Golden State Warriors’un 73-9’luk rekorunu tehdit edebilir. O rekor, artık pek de güvende görünmüyor.
Hot Take: 74-8.
11) Phoenix Suns

2021 Play-off Finali’nde Phoenix Suns, Milwaukee Bucks karşısında 2-0 öne geçtiğinde, çoğu kişi NBA’de yeni bir süper gücün doğduğuna inanmıştı. Benzer bir inanç, Kevin Durant takıma katıldığında da oluşmuştu. Ancak Suns, zirveye çok yaklaştığı o noktadan sonra sadece geriye gitti ve artık tanking takımına dönüşmenin eşiğinde görünüyor. Devin Booker, bu sürecin her anında takımın merkezindeydi.
On sezon boyunca belli bir standardı korudu, üretken kaldı ve her şeye rağmen bu organizasyonda devam etti. Ama bazen bazı gerçekleri kabullenmek zor olabiliyor… Örneğin Jalen Green ile birlikte oyun kurucusuz oynamak gibi. Bir devrin sonunu bu sezon içinde görebiliriz.
Hot Take: Devin Booker takasını ister
12) Portland Trail Blazers

Sırada sezonun en ilginç kadrolarından birine sahip olan Portland Trail Blazers var. Jrue Holiday takıma katıldı ve kulübün efsanesi Damian Lillard geri döndü. Lillard, sakatlığı nedeniyle bu sezon parkelerde olmayacak ama soyunma odasındaki varlığı bile bu genç kadro için çok değerli olacak.
Portland bu sezon büyük hedeflerle yola çıkmıyor; ancak oldukça eğlenceli ve izlemeye değer bir takım olacakları kesin. Bu sezon takımın liderliğini Deni Avdija’nın üstlenmesi bekleniyor. Avdija, geçtiğimiz yıl kariyerinin en iyi sezonunu geçirdi ve oyununu istikrarlı biçimde geliştirdi. Yeni yılda bir adım daha atarak All-Star seviyesine çıkma potansiyeli hiç de düşük değil.
Hot Take: Deni Avdija, All-Star olur.
13) Sacramento Kings

LaVine, DeRozan ve Avrupalı uzun… Sacramento Kings, Chicago Bulls’un yıllarca işlemeyen bu formülünü o kadar çok sevmiş olacak ki geçtiğimiz sezon Zach LaVine ve DeMar DeRozan’ı kadrosuna kattı. Sonuç ne mi oldu? Tabii ki hüsran.
2006’dan bu yana yalnızca bir kez play-off görebilen ve adeta girmemek için özel bir çaba harcayan Kings, yine aynı çıkmazın içinde. Chicago’nun tutmayan formülünü birebir uygulamakta ısrar ederlerse, eksik olan tek parçayı da tamamlamaları işten bile değil.
Hot Take: Vucevic’i takasla takıma dahil ederler.
14) San Antonio Spurs

Victor Wembanyama bu yaz 5 santimetre daha uzadı ve tam 2.26 metre boya ulaştı. Bu gelişimin nereye kadar süreceği ise hâlâ merak konusu. NBA’de “anomali” kelimesi yıllardır birçok oyuncu için kullanıldı ama hiçbiri Wemby kadar benzersiz bir fiziğe sahip olmadı.
“Bay Anomali”, San Antonio Spurs formasıyla üçüncü sezonuna giriyor. Bu kez onlardan beklenti önceki yıllara kıyasla çok daha yüksek; en azından play-off yapmaları bekleniyor.
Wembanyama, çaylak yılında Yılın Savunmacısı (DPOY) oylamasında ikinci sırada yer almış, geçtiğimiz sezon ise ödüle doğru emin adımlarla ilerlerken sakatlık nedeniyle yeterli sayıda maça çıkamamıştı.
Yaz dönemini oldukça verimli geçirdiği ve fiziksel olarak güçlendiği konuşuluyor. Ancak böyle bir vücut yapısının sağlıklı kalmasını ummak hâlâ zor. Sahada kalırsa elini kolunu sallaya sallaya (gerçek anlamda) DPOY ödülünü alır. Ama sağlıklı kalabilir mi? BÜYÜK soru işareti.
Hot Take: Wemby, DPOY olamaz.
15) Utah Jazz

Utah Jazz’in play-off hasreti geçtiğimiz sezonla birlikte üç yıla çıktı ve bu yıl da o hasreti dindirmeleri pek olası görünmüyor. Bir kez daha tanking yapacakları, draft’tan ise geleceği inşa edebilecekleri bir yıldız bulma peşinde olacaklar.
Bu yıl daha lige adım atmadan “en egolu oyunculardan biri” etiketiyle gelen Ace Bailey’i seçtiler. Utah, o kadar az tercih edilen bir destinasyon ki Bailey’i şehre gelmeye bile zor ikna ettiler. Yine de son yıllarda buldukları en ham ama en potansiyelli yetenek ellerinde olabilir.
Bailey, neler yapabileceğini sezon öncesi maçlarında şimdiden gösterdi. Eğer mental olarak sağlam kalabilir ve odağını koruyabilirse, parlayacağı bir sezon izleyebiliriz.
Hot Take: Ace Bailey, Rookie of the Year (ROY) olur.

Bir yanıt yazın